TEKNİK ELEMANLARIN İŞYERİNDE ÖRGÜTLENMESİ ÜZERİNE

İlker AKMAN  (1975 TMMOB Örgütlenme Sekreteri)


TMMOB geçen yıl başlat­tığı İşyeri Temsilcilikleri (İYT) temeline dayanan örgütlenmesini sürdürmektedir Kurulmaya başlanmasından bugüne dek hızla çoğalan ve ken­dilerine düşen görevleri yapan İYTler üzerine bir sürü tartışma ge­lişmiş olması; bu tür örgütlenmeye, sendikal örgütlenmeler dışında, ilk kez TMMOB'de başlanmış olmasındandır. Bu nedenle, İYTler geçen süre içinde daha çok önem kazanmış, aynı zamanda görev ve işlerliği de daha çok aydınlanmıştır. Her zaman söylendiği gibi, TMMOB/İYT görev ve fonksiyonlarına ve şu dönemdeki somut görevlerine geçmeden önce, işyerlerinde örgütlenmenin önemi ve nedenleri üzerinde bir kez daha durmakta yarar vardır. 

İşyerlerinde Örgütlenmek Gereklidir 

Her toplum gibi toplumumuz da bir üretim içindedir. Üretimi gerçekleştiren sınıf ve ta­bakaların sosyal yaşamları içindeki sorunları­nın bir manada kaynaklandığı, bir manada da ortaya çıktığı yer, işyerleri olmaktadır. Toplu­mun içinde bulunduğu sosyal huzursuzluk iş­yerlerine olduğu gibi yansımaktadır. Bu karşılıklı etkileşim, işyerinde çalışanların birlikte olma nesnel koşullarının her an var olmasını yaratmaktadır. Bir de mevcut üretim ilişkilerinin içinde açık bir sömürü altında olan çalışanların emeklerinin karşılığını almaması da birlikte düşünülürse, işyerlerinde örgütlen­menin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkar. Ülkemizdeki üretim ilişkilerinin emperyalist-kapitalist olması, başka bir deyişle ülkemizin (ekonomik-politik-askerî-kültürel) her konu­da dışa bağımlı bir yapıya sahip olması, yurt düzeyinde hir dizi sorun yaratmaktadır. Ülke­mizdeki kapitalistleşmenin dışa bağımlı çar­pık yapısı montajcı nitelikli bir sanayileşmeyi yaratırken, ulusal düzeyde olan sorunları öne çıkarmaktadır. Ancak bu olgu, ülkenin sosyo­-ekonomik yapısal sorunları ile iç içe olma­sından dolayı çalışanların yaşamını da içine almakta, onların, sınıfsal sorunları ile bütün­leşmekte ve tayin edici olmaktadır. Örneğin: Montaj nitelikli bir fabrikada teknoloji veya üretim olarak dışa bağımlı olunmasından do­layı ortaya çıkan bir aksama, oradaki üretimi ne kadar olumsuz etkiliyorsa, bu arada fabri­kada doğan huzursuzluk ve aksamaların çalı­şanlar üzerine yapacağı baskı da o denli artmaktadır. Sömürünün devam edememesinin işverenlere getirdiği hırçınlıklar, çalışanların hak alma mücadelesi karşısında daha da art­makta, bir yanıyla mücadeleye hız verirken, bir yanıyla da mücadelenin engellenmesi için başvurulan anti-demokratik baskı ve saldırı­lar da o denli yoğunlaşmaktadır. Örnek ola­rak bahsettiğimiz bu ve buna benzer sorunlar, çok basit gibi görünmekle birlikte, aslında, içinde bulunduğumuz emperyalist-kapitalist sistemin işyerlerine yansımalarıdır. Küçük düzeyde olan bu sorunların yaptığı birikim, gene sistemin bir ifadesi olan ülkemizin eko­nomik ve politik buhranları ile bütünleşmek­tedir. 

Aynı şekilde ülke ekonomisini etkileyen ve dışa bağımlılığı pekiştiren bir dizi karar alınırken, hayat pahalılığı, enflasyon, işsizlik giderek artmakta; en azından, ev kiraları ve mutfak masrafı alınan maaşı alıp götürmek­tedir. Bu durumda işyerlerinde yansıyan veya kaynaklanan sorunların yarattığı potansiye­li ihmal etmemek gerekir.  Bütün bu neden­ler, işyerinde örgütlenmenin gerçekten çok önemli olduğunu öne çıkarmaktadır. Buna bir de İYTlerin araç niteliği eklenirse, bu önem bir kat daha artar. Zira, işyerinde örgütlen­me ile gerek işyerinde çalışanların birlikteli­ği sağlanmakta, gerekse yaygın bir fiilî güç oluşturulmaktadır. Sosyal ve siyasal gerçeklerin açığa çıktığı oranda, bilinçlenmenin de yükseldiği bilinen bir doğrudur. Bu ise bir mücadeleyi ve bilgilenmeyi içerir. İşte bu bilgilenme-bilgilendirme görevinin yapılması ve mücadelenin, gerek açığa çıkarıcı olma­sında ve gerekse sonuca ulaşmasında İYTle­rin araç olarak önemli görevleri vardır. 

İşyeri Temsilciliklerinin Durumu Yeri ve Sorumlulukları 

TMMOB de aynı anlayışla İYTlere özel önem vermektedir ve örgütlenmesini işye­rinde örgütlenme esasına dayandırmaktadır. Yukarıda genel ve kaba hatlarını çizmeye çalıştığımız İYTlerin görevlerini ülkemizin somut şartları ve örgütlenmemiz açısından ele almak gerekmektedir. Burada İYT görev ve sorumluluklarının ne olduğu öne çıkmak­tadır. İYTler TMMOB Yönetim Kuruluna (YK) karşı sorumludur. İYTler için, kurulma, kapatma, uygulama veya esaslara ilişkin ka­rarlar, TMMOB-YK'da alınır. TMMOB-YK, bir işyerinde temsilcilik kurulması veya kurulmamasma karar verebilir. Başka bir tanımla, İYTler; işyerlerindeki mühendis ve mimarlar adına, TMMOB'nin tüzel kişiliğini temsil etme yetkisini taşıyan bir kuruluştur. Bu nedenle doğrudan doğruya TMMOB'ye karşı sorumlu olup, işyerinde idareye karşı sorumlu değildir ve işyeri idare amirliklerine karşı muhatap durumunda olan TMMOB'dir. Ancak hiç kuşkusuz ki, işyerinde toplantı yapılması, bir takım özel işyeri sorunları çerçevesinde, işyeri idaresi ile diyalog içinde olunması doğaldır. Burada bir başka noktaya daha açıklık getirmek gerekmektedir. O da TMMOB'nin İYTlerinin sendika işyeri tem­silcilikleri gibi ele alınmasıdır. 

Farkı kısaca koyarsak, sendika işyeri temsilcilikleri; gerek sendikayı temsil eder, gerek idare ile pazarlığa oturur, gerekse de işyerinde mekânı vardır. TMMOB/İYTleri içinse, bunlar söz konusu değildir. Ancak idare ile anlaşıldığı takdirde mekân sağlanabilir. Hiç kuşkusuz ki, işyerlerinde örgütlenme esası; mücadelesini vermekte olduğumuz sendikal hakların elde edilmesi halinde, işyerinde ör­gütlenmenin nesnel koşullarını hazırlamış olacaktır. İYTlerin yetkilerine gelince, İYT’ler, TMMOB-YK'nm kendilerine tanıdığı yetkileri kullanmak durumundadırlar. İYTler, TMMOB adına, işyerindeki mühendis ve mi­marlara çağrıda bulunabilir, çalışmalar yürü­tebilirler. 

TMMOB ve Temsilciliklerin Çalışmaları Bir Bütündür 

İYT çalışmaları, TMMOB'nin çalışma programı doğrultusunda olmak zorundadır. TMMOB adına, TMMOB çalışma programı dışındaki çalışmaların yürütülmesi elbette beklenemez. Bu nedenle her İYT, Birlik Haberlerinde de yayınlanan TMMOB Çalışma Programını inceleyerek –kendi işyerinin so­mut koşulları sorunları ve özelliği içinde– bu programın ilke ve çalışma alanlarının ışığı al­tında, özel bir çalışma programı yapmak durumundadır. Bu şekilde, işyerindeki çalışma ve örgütlenme; o işyerinde çalışanları, somut görevler çerçevesinde çalışmalara katılmala­rını mümkün kılacak, örgütlenme yaygınla­şacaktır. Kuşkusuz ki, il ve bölge İYTlerinin özel çalışma programları; TMMOB'nin ör­gütlenme programıyla verilen anti-emperyalist, anti-faşist mücadeleyi güçlendirecek ve işyerinde çalışanların bu mücadele etrafında örgütlenmesini ve dayanışmasını sağlaya­cak şekilde olmalıdır. Bu çalışmalarda üye­lerin özlük hakları gibi sorunlarının Birliğe aktarılması doğru olacaktır. Genellikle, ül­kemizdeki anti-demokratik yasa ve uygu­lamaların ifadesi olan bu sorunların Birliğe aktarılması, yaygın veya örnek biçimdekilerin Birlik Haberleri'ne yansıması, özel so­runların Birliğin hukuk danışmanı ile veya Birlik yönetiminin girişimleri ile çözülmeye çalışılması gerekmektedir. Bu çalışmalarda, anti-demokratik yasa ve uygulamalara karşı etkin bir mücadelenin verilebilmesi için; en azından, her üyenin varsa çalıştığı işyerinde­ki temsilciye, yoksa doğrudan TMMOB'ye durumu aktarması ve bilgilendirme görevini yapması gereklidir. İYTlerin bilgilenme-bilgilendirme görevlerinden olan araştırma ve ulusal düzeydeki bir takım gerçekleri açığa çıkarma, sorunları ortaya koyma çalışmaları­nı içeren çok önemli bir görevi de; başta da belirttiğimiz gibi, içinde bulunduğumuz emperyalist-kapitalist sistemden gelen, yapısal ve teknolojik sorunlar olarak işyerlerine yan­sıyan sorunlara eğilmek, bu sorunları araştır­mak, derlemek, gerek işyerlerindeki üyele­re, gerekse TMMOB'ye aktarmak olacaktır. Türkiye'deki her çeşit işyerinden gelen bu tür çalışmaların, ülkemizin sorunlarım açığa çıkaracağı ve sorunlara ışık tutarak, mücade­le yöntemlerinin ve çözüm önerilerinin geliş­mesine katkıda bulunacağı açıktır.

İşyeri Temsilcilikleri Bağımsızlık ve Demokrasi Mücadelesindeki Teknik Eleman Dayanışmasının Araçlarıdır 

Başta da belirttiğimiz gibi, emperyalist-kapitalist sistemin işyerinde yaratacağı bir dizi sorun ve sömürü, çalışanların birlikte hareket etmelerini ve kenetlenmelerini getirecektir. İşte bu durumda, İYTler de bu mücadelenin içinde ve önünde olmak zorundadır. Bu mü­cadele TMMOB'nin üst düzeyde sürdüreceği çalışmaların bir parçası ve bütünleyicisidir. Mücadele -bazen işyerlerinden kaynakla­nan, bazen de ülkede süren anti-demokratik baskı ve saldırılardan kaynaklanan sorunlar çerçevesinde- bütün çalışanların ortak mü­cadelesine dönüşecek şekilde sürdürülmek zorundadır. Bu nedenle, İYTler; anti-emperyalist, anti-faşist ilkeler çerçevesinde olan her girişimi açığa çıkarır ve engelleyici çaba gösterirken, bu mücadelenin içinde olan di­ğer çalışanlar da dayanışma içine girmelidir. 


Yazar Hakkında Redaktörün Notu 

TMMOB "Örgütlenme Sekreteri" İlker Akman'm yukarıdaki makalesi, Birlik Haberleri'nin 15 Ağustos 1975 nüshasından –mizanpaj gereği uygulanan, ufak bir-iki sadeleştirme ve kısaltma istisna kalmak kaydıyla– aynen aktarılmıştır. Anılan makalenin yayınlanışından çok kısa bir süre sonra, Metalürji Müh. İ. Akman TMMOB örgütlülüğü ile ilişiğini kesmişti. Daha sonra da, TRT-1 ekranı ve günlük gazeteler; İ. Akman’ın, Malatya kırsalında kolluk kuvvetleri ile girdiği bir silahlı çatışma so­nucunda, 26 Ocak 1976'da, meslektaşımız Hasan Basri Temizalp ve Kimyager Yusuf Ziya Güneş ile birlikte öldürüldüğü haberini geçtiler... İ. Akman, TMMOB merkezine doğrudan bağımlı bir taşra örgütlenmesinin, yani İKK ve İYT birimlerinin –mühendis ve mimarlar ile diğer teknik elemanların ve giderek bütün kamu çalışanlarının da katılacağı– Grevli-TİSli sendikal hakların kazanımı için girişilen mücadelede oynayacağı mümtaz rolü çok erkenden öngörmüştü. Dolayısıyla, 19 Eylül 1979 Eylemi, İlker Akman'm TMMOB'ye mirasıdır...


TMMOB MÜHENDİS MİMAR ŞEHİR PLANCILARI DAYANIŞMA GÜNÜ / 19 EYLÜL